Anglais | Turc | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Common Usage | become bad v. | kötüleşmek | ||
If your illness becomes worse, call in a specialist. Hastalığınız kötüleşirse, bir uzman çağırın. More Sentences |
Anglais | Turc | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | become bad-tempered v. | huysuzlaşmak | ||
He became bad-tempered, continually criticized his wife's cooking and complained of a pain in his stomach. Huysuzlaştı, karısının yemeklerini sürekli eleştirdi ve midesindeki ağrıdan şikayet etti. More Sentences |
||||
General | become bad-tempered v. | huysuzlanmak |